English

SUNUŞ
YÖNETİM VE KURUMSAL YÖNETİM UYGULAMALARI
FİNANSAL BİLGİLER VE RİSK YÖNETİMİ

Yönetim Kurulu Başkanı'nın Mesajı

Muharrem Karslı
Yönetim Kurulu Başkanı

2013 yılında gelişmiş ülke merkez bankalarının izlemekte olduğu para politikası uygulamaları, geçen yıllarda olduğu gibi küresel finansal piyasalarda belirleyici olmaya devam etmiştir. ABD ekonomisi, görece olumlu bir seyir yoluna girerken, Euro bölgesinde de kısmen olumlu sinyaller gözlenmeye başlamış ancak bölgedeki zayıf iktisadi faaliyet hüküm sürmeye devam etmiştir. Hem yüksek işsizlik oranları hem de kredi aktarım mekanizmasındaki problemler Euro bölgesindeki ekonomik görünümün zayıf kalmasında önemli etkenler olarak öne çıkmaktadır.

Geçmiş yıllarda küresel kriz sürecinin derinleşmesini önlediği düşünülen ve başlıca merkez bankalarınca uygulanan genişlemeci para politikaları, küresel ekonomik faaliyetin normal seyre dönmesi ile sonlandırılacaktır. Nitekim ABD Merkez Bankası (Fed) aylık tahvil alım tutarını düşürerek ilk adımı atmıştır. Ancak piyasaya verilen likiditenin miktarı azaltılacak olsa da düşük faiz uygulamasının bir süre daha sürdürülmesi beklenmektedir. Orta ve uzun vadede, izlenmekte olan politikaların enflasyonist etkilerini azaltabilmek adına faiz artırım sürecine girileceği düşünülmektedir. Enflasyonun sorun olmaması durumunda düşük faiz ortamının, küresel iktisadi faaliyetleri destekleme amacıyla sürdürülmesi rasyonel bir strateji olarak görünmektedir.

ABD tarafından başlatılan yeni sürecin sonucunda yılın ikinci yarısından itibaren küresel risk iştahında dalgalanmalar yaşanmaya başlamış ve bu durum gelişmekte olan ülkelere kısa vadeli sermaye akımlarında istikrarsızlık olarak yansımıştır.
Küresel kriz sonrasındaki dönemde dünya ekonomisinin itici gücü olan gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızlarında son dönemlerde yavaşlama eğilimi gözlenmektedir. Küresel düzeyde tüm finansal varlıklarda yeniden fiyatlamalar söz konusu olup, gelişmekte olan ülkelerin para birimleri değer kaybederken tahvil faizleri yükselmektedir. Kaç yıl alacağı kestirilememekle birlikte; önümüzdeki dönemde bol ve ucuz küresel likidite ortamından küçülen merkez bankaları bilançolarına kademe kademe geçiş yaşanması beklenmektedir.





Ülkemizde bankacılığın öncüsü olan Ziraat Bankası, 2013 yılında etkin ve verimli bilanço yönetim anlayışıyla sağlıklı gelişimini sürdürmüştür.


Dış faktörlere bağlı kırılganlıklarda ülkemizin avantajı olarak başarılı ve disiplinli mali yönetim öne çıkmaktadır.

150. kuruluş yıldönümünü kutlayan Bankamız için 2013 yılı özel bir yıl olmuştur.

Türkiye, daha sağlıklı ve dengeli bir ekonomi için tedbirler alarak yumuşak iniş gerçekleştirdiği önceki yıldan sonra 2013 yılında daha olumlu bir performans sergilemiştir. 2013 yılında, büyüme hızlanmış ve Merkez Bankası başta olmak üzere diğer ekonomi otoritelerinin politikalarının şekillenmesinde önemli bir etkisi olan yurt içi talep kaynaklı bir büyüme rejimi gözlenmiştir. Ancak yurt içi talep öncülüğündeki büyüme, cari işlemler açığı ve enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskılar oluşturmuştur. Ayrıca 2013 yılı ikinci yarısından itibaren küresel para politikalarına ilişkin artan belirsizlikler, ülkemizin de içinde olduğu gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışları yaşanmasına neden olmuştur. Küresel ekonomik büyümenin zayıf seyretmesi, finansal piyasalarda dalgalı risk iştahı aşağı yönlü riskler olarak ilerleyen dönemlerde gündemimizde olmaya devam edecektir.

Yılın sonuna doğru artan TL’nin değer kaybı ve faizler genel düzeyindeki yükseliş, makro verilere sınırlı da olsa yansımış ve özellikle enflasyon düzeyi kurlardaki yükselmenin geçişkenlik etkisiyle öngörülerin üstünde kalmıştır. Yıllık bazda %7,40 seviyesine yükselen enflasyonun yıl içindeki seyrinde işlenmemiş gıda fiyatlarındaki dalgalanmaların da yansımaları olmuştur.

Cari işlemler dengesi, kısa vadeli sermaye akımlarındaki dalgalanmaların arttığı dönemlerde daha yakından takip edilen makro verilerden biri olmaktadır. 2013 yılında ekonomik canlanma ile birlikte gözlenen ithalat talebi ile cari işlemler açığında bir miktar artış yaşanmıştır. Yıllık olarak GSYH’ye oran bazında Orta Vadeli Program öngörüsünün üzerinde kalınmıştır. Ancak bundan sonraki dönemde ekonomik aktivitenin bir miktar yavaşlaması ile ithalat talebinin daha ılımlı bir noktaya gelmesi ve Euro bölgesi ekonomilerindeki iyileşme trendinin sürerek ihracata pozitif katkı sağlaması sonucu cari işlemler açığının gerilemesi beklenmektedir.

Dış faktörlere bağlı kırılganlıklarda ülkemizin avantajı olarak başarılı ve disiplinli mali yönetim öne çıkmaktadır. Maliye politikasında yakalanan olumlu performanstan ödün verilmeyeceği, gerek 2014 yılı bütçesinde, gerekse Orta Vadeli Program’da görülmektedir.

Merkez Bankası, TL’de yaşanan dalgalanmaları sınırlamayı, TL’ye yönelik olası spekülasyonları engellemeyi ve enflasyon beklentilerindeki bozulmayı azaltmayı amaçlayan para politikası uygulamalarına devam etmektedir.

Türk bankacılık sektörü, istikrarlı ve sağlıklı büyümesini sürdürmektedir. Sektörün bilanço büyümesi yıllık olarak yaklaşık %26 seviyesine ulaşırken, reel sektöre sağlanan desteğin göstergesi olarak kredilerdeki büyüme devam etmektedir. Sektör kaliteli aktif ve pasif yapısı, sağlam özkaynak düzeyi ile ekonomiye desteğini artırarak devam ettirmektedir.

Ülkemizde bankacılığın öncüsü olan Ziraat Bankası, 2013 yılında etkin ve verimli bilanço yönetim anlayışıyla sağlıklı gelişimini sürdürmüştür. 150. kuruluş yıldönümünü kutlayan Bankamız için 2013 yılı özel bir yıl olmuştur. “Hep Birlikte Daha İyiye” ilkesi etrafında değer katan değişim ve dönüşümünde önemli mesafeler kat etmiş olan Ziraat Bankası 150. yılda geldiği noktada tarım bankacılığındaki öncü pozisyonunu göz ardı etmeksizin herkesin bankası olma vizyonunu sürdürecektir. 150 yıldır sosyal sorumluluk bilincini de taşıyarak ülke ekonomisine katkı vermekte olan Bankamız, dünya markası olma yolunda ilerlemektedir.

Muharrem Karslı
Yönetim Kurulu Başkanı

Copyright ©2014 Ziraat Bankası
Powered by Tayburn