2017 yılı, dış ticaretin küresel ekonomik faaliyeti desteklediği bir yıl olmuştur.
Artan ticaret hacimleri, dünya genelinde büyümenin hızlı ve senkronize olmasını sağlamıştır. Dünyanın önde gelen gelişmiş ülke ekonomilerinin, büyüme hızlarını potansiyellerinin üzerine taşımayı başardıkları görülmüştür.
Çin ekonomisi de 2010 yılından beri ilk defa büyüme hızını arttırmayı başarmıştır. Küresel ekonomideki canlılık beraberinde petrol ve diğer hammadde fiyatlarında artışı getirmiştir. Böylece küresel senkronize büyüme, ihracat gerçekleştirdiğimiz Avrupa, Orta Doğu ve Afrika coğrafyalarında tüketim talebini desteklemiştir. Otomotiv başta olmak üzere, küresel değer zincirine entegre endüstrilerimiz ihracat rekoru kırmışlardır.
Fed, bilançosunu küçültmeye başlamasına karşın piyasa belirsizliğini azaltmak için süreci doğru bir iletişimle bir takvime bağlamıştır. Böylece yaklaşık bir buçuk yılın sonunda Fed bilançosunun halen yaklaşık 4 trilyon ABD doları büyüklüğe sahip olacağı netleşmiştir.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) genişlemeci para politikasını sürdürmüştür. ECB, varlık alım programında aylık miktarı azaltmasına karşın süreyi uzatmayı tercih etmiştir. Merkez bankalarının duruşu ve piyasalarla kurdukları sözlü iletişim risk iştahını canlandırmıştır. Sermaye akımları gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere yönelmiş, Türkiye 10 milyar doların üzerinde uluslararası yatırımcı ilgisiyle karşılaşmıştır.
Fed’in faiz artırımlarına bağlı olarak dolar maliyetlerinde sınırlı bir yükseliş meydana gelmiş, buna karşın canlı risk iştahı, Türkiye’nin genç ve dinamik demografik özelliklerinin de katkıları ile yüksek büyüme performansı yakalanmıştır. Böylece bankalarımız uluslararası sermaye ve para piyasalarında kaynağa ulaşma konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamamışlardır.
Gerek Hazine Müsteşarlığı gerek bankacılık sektörü yeni ihraçlar gerçekleştirirken yatırımcı coğrafyasını da çeşitlendirmiştir. Önümüzdeki dönemde de sektörümüz üyelerinin yurt dışı kaynaklara erişimde zorlanmaları beklenmemektedir. Coğrafi çeşitlilik, maliyet unsurlarını destekleyecek bir gelişmedir.
Küresel ticaretin güçlendiği süreçte; diğer ekonomi ve finans kesimi karar vericilerinin desteğiyle bankacılık sektörü, yerel para ile ticareti güçlendirmek amacıyla çalışmalarını sürdürmektedir. Özellikle yakın coğrafyamızda ihracatçılarımızın hedef pazarları arasında yer alan ülke merkez bankaları ile karşılıklı para değişimini (swap) sağlayan mekanizmalar kurulmaktadır. Böylelikle döviz talebindeki azalma kur oynaklığını düşürürken dış ticaret ile ilgilenen müteşebbislerimizin öngörü kapasitesinin artması hedeflenmektedir.
Yurt dışındaki elverişli koşullar, hükümetin uyguladığı doğru ekonomi politikalarıyla birleşince ülkemiz %11,1 ile rekor büyüme hızına ulaşmıştır. “İstihdam Seferberliği” ile 1 milyonun üzerinde vatandaşımıza iş imkânı sağlanmış, işsizliğin düşürülmesi, ülke ekonomisinin kalkınmasına, kamu maliyesine ve bankacılık sektörünün aktif kalitesine olumlu yönde tesir etmiştir. Sanayi ve üretime öncelik veren Kredi Garanti Fonu programıyla teminat sorunları nedeniyle finansmana ulaşamayan ağırlıklı olarak KOBİ’lere finansman sağlanmıştır.
Yüksek büyüme ortamında reel sektörümüzün üretimini ve hanehalkının tüketim talebini bankacılık sektörü finanse etmiştir. Uluslararası standartlarla uyumlu yönetilen ve verimliliği odağına alan bankalarımız, kredi kullandırımını teşvik ederlerken varlık kalitesinden taviz vermemişler ve sermaye yeterlilik oranlarını daha da yükseltmişlerdir. Güçlü sermaye yapısı ve nitelikli işgücü sayesinde sektörümüz, ülkemizin gelecekte beklenen yüksek büyüme trendinin finansmanını sürdürülebilir kılmaktadır.
Ziraat Bankası; aktif toplamı, krediler, özkaynaklar gibi daha birçok alanda sektörün lider bankası olmayı sürdürmektedir. Bankamız, KOBİ’lere KGF teminatlı krediler ile finansman desteği sağlarken, konut kredilerinde önemli bir artış sağlamış; tarımın finansmanını, olageldiği gibi öncelikli alan olarak sürdürmüştür. Büyük projelerden küçük işletmelere kadar geniş bir yelpazede, finansman ihtiyaçlarının karşılanmasında ülkemizin önde gelen bankası olarak faaliyetlerini sürdürürken ekonomimizin büyümesinde de payını artırmaya devam etmiştir.
Şahsım ve Yönetim Kurulumuz adına, Ziraat Bankası’nın 2017 yılı performansının üretilmesine özverili mesaileriyle katkıda bulunan çalışanlarımıza, Ziraat markasına gönülden bağlı müşterilerimize ve diğer tüm paydaşlarımıza teşekkür ederim.
MUHARREM KARSLI
Yönetim Kurulu Başkanı