Salgının etkilerinin kademeli bir şekilde gözlenmesi açısından önemli olan nisan ayında TÜFE aylık %0,65 artış beklentisine yakın %0,85 artış sergiledi ve yıllık enflasyonu %11,86 seviyesinden kasım ayından bu yana en düşük seviye olan %10,94 seviyesine çekti. İşlenmemiş gıda kaynaklı olarak gıda kalemi aylık %2,5 artarken, talebin zayıflaması ve lokanta ve otellerin kapalı olmasıyla hizmet enflasyonundaki artışın hız kestiğini görüyoruz. Ulaştırma kalemi de enflasyonu aşağı çekmeyi sürdürüyor. Çekirdek enflasyon ise tekrar tek haneye gerileyerek Merkez Bankası'nın faiz indirimlerinin devamına işaret etti. Merkez Bankası'nın 21 Mayıs'taki toplantısında 50-100 baz puanlık faiz indirimi piyasa katılımlarınca olası görünmekte. İkinci çeyrekte ekonomide belirgin bir yavaşlama beklenirken, bugün açıklanan veriler bu görünümü doğrulamakta. Nisan ayına ait imalat PMI verisi 2008 krizinden bu yana sert yavaşlamaya giderken mart ayında açıklanan 48,1 seviyesinden 33,4'e geriledi. Nisan ayına ilişkin ihracat da yıllık %41,3 düşüş kaydederken, dış talep koşullarındaki zorluğu teyit etti.

Şekil 1. Çekirdek enflasyon ve TÜFE sınırlı aşağı yönlü bir eğilim sergiliyor.

1.png 

Merkez Bankası'nın da vurguladığı üzere TL'deki değer kaybına rağmen emtia fiyatlarındaki aşağı yön ve toplam talep koşullarının zayıf seyri sonucu negatif çıktı açığıyla birlikte enflasyonda bu sene aşağı yönlü bir senaryo ağırlık kazanıyor. Merkez Bankası, temmuz ayından sonra enflasyondaki düşüşün daha hızlı gerçekleşeceğini vurguluyor.

  • Çekirdek enflasyon olarak yakından izlenen C endeksi (Eski I endeksi; Enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç TÜFE) zayıf talebin etkisiyle, döviz kuru hareketlerinin sınırlanması veyahut kısmen ötelenmesiyle 56 baz puan düştü ve %9,93 seviyesine geriledi.  Yayılım endeksi de enflasyondaki çekirdek eğilimi görmek açısından takip edilmekte ve döviz kuru hareketlerine rağmen zayıflayan iç talep dolayısıyla yayılım endeksinde belirgin bir değişiklik göremedik.
     
  • Fiyatların genele yayılma derecesi hakkında bilgi veren ve fiyatı artan ürünler ile azalanlar arasındaki yüzde farkı gösteren enflasyon yayılım endeksini incelediğimizde, 418 maddeden 270'inde fiyat artışı, 87'sinde ise fiyat azalışı gerçekleştiğini görmekteyiz. (Örneğin, 2018 yılındaki kur şoku sonrası eylül ayında 418 maddenin 338'inde fiyat artışı görmüştük.) 22 tanesinde fiyat bilgisi verilmediğinden örneklemden çıkarmış bulunmaktayız. Geçen ayla karşılaştırıldığında yayılım endeksinin 0,47'den 0,46'ya gelerek yatay seyrettiğini görmekteyiz.  
  • İktisadi faaliyetin daha zayıf seyrettiği dönemlerde döviz kuru hareketlerinin enflasyona yansıması da daha sınırlı oluyor. Dolayısıyla kısa vadede hem petrol fiyatlarındaki düşüş hem de iç talepteki zayıflığın, döviz kuru geçişkenliğinin enflasyona daha az yansımasına neden olabileceğini değerlendirmeyi sürdürüyoruz. Nitekim çekirdek enflasyonda da bunun etkisini görüyor olabiliriz.
  • Kur ve emtia hareketlerinin yansımalarının izlendiği ÜFE verisi, 10 yılın ortalaması olan %0,9'un üzerinde aylık %1,28 artış sergiledi. ÜFE, yıllık %8,5 seviyesinden %6,71'e geriledi.

 Şekil 2. ÜFE'nin aylık gelişimi

2.pngBu arada Merkez Bankası, 2020 yıl sonu enflasyon tahminini 0,8 puan aşağı güncelleyerek %8,2 seviyesinden %7,4 seviyesine çekti. 2021 yılı enflasyon tahmini ise %5,4 seviyesinde korundu. 2020 yılı için petrol fiyatları ortalama 60,0 ABD dolarından 32,6 ABD dolarına düşürüldü, işlenmemiş gıdanın son dönem eğilimleri ve turizmde öngörülen yavaşlama dikkate alınarak %11 olan gıda enflasyonu beklentisi %9,5'e çekildi.

Gıda kaleminin 0,61 puanla enflasyona ana katkı sağlayan kalem olduğunu görüyoruz. Mart ayındaki gibi diğer işlenmemiş gıda fiyatları, gıda enflasyonunu yukarı çekmekte. Gıda kalemindeki pozitif katkıyı çeşitli mal ve hizmetler ile giyim ve ayakkabı kalemi izlemekte. Kura oldukça duyarlı olan ev eşyasında ise katkı daha sınırlı olmuş. Akaryakıt fiyatlarındaki düşüşle ulaştırma kalemi ise enflasyonu 0,27 puan aşağı çekmiş durumda. Otomotiv fiyatlarındaki aylık %3,4'lük yükseliş ise ulaştırma kalemindeki iyileşmeyi sınırladı.

Şekil 3. Enflasyona Kalemler Bazında Katkılar (Katkı Puan)

3.png

ÜFE enflasyonunda döviz kurunun etkisini daha net görebiliyoruz. 4 sektör dışında diğer sektörlerin ÜFE enflasyonuna pozitif katkı sağladığı görülüyor. Petrol ürünlerindeki gerilemenin ise ÜFE enflasyonundaki yükselişi sınırladığı görülüyor. Tütün ürünlerinde vergi düzenlemesinin ötelenmesi ÜFE'deki yükselişi sınırlamaya devam ediyor. Eczacılık ürünlerinin yükselişi hız keserken, metal cevherleri ve kağıt ürünleri aylık olarak yükselişe başlıca katkı sağlayan kalemler. 

Şekil 4. Sektörlere Göre ÜFE Enflasyonunun Aylık Gelişimi

4.png 

Enflasyon Raporu ile birlikte Merkez Bankası, kutucuk olarak tabir ettiği bölümlerde çeşitli analizler paylaşmakta. Aşağıda bunun kısa bir özetini paylaşıyoruz.

  • Merkez Bankası hesaplamalarına göre, petrol fiyatları ve endüstriyel metal fiyatlarındaki %10 oranındaki değişim enflasyona ortalama 0,3 puan etki etmekte. Döviz kuru hareketlerinin ise özellikle kura duyarlılığı yüksek olan otomobil ve elektrikli aletlerde yansıması gözlenmekte. Ekonomik aktivenin önemli ölçüde zayıfladığı dönemlerde ise kurun enflasyona geçişkenliğinin daha sınırlı olduğuna dair çalışmaları ise enflasyon görünümünde öngörülen iyileşmeyi desteklemekte.
  • Merkez Bankası'nın çalışmalarına göre, çıktı açığındaki bir puanlık değişimin bir yıl sonunda tüketici enflasyonuna yansımasının ortalama 0,5 puan civarında olduğuna işaret etmekte. Çıktı açığı, büyümenin görünümüne ışık tutması açısından yakından izlenmekte. Merkez Bankası, projeksiyonlarında 2021 yılına kadar negatif çıktı açığı çalışmakta. Özellikle ikinci çeyrekte baz aldığı çıktı açığı tahmini sert bir yavaşlamayı işaret etmekte. 

5.png