Haziran ayında TÜFE aylık %0,5 artış beklentisinin üzerinde ve haziran ayı TÜFE tarihi ortalaması olan %0,1'den fazla %1,13 arttı. Yıllık enflasyon da böylece %11,39 seviyesinden %12,62 seviyesine geldi. Kur ve emtia hareketlerinin yansımalarının izlendiği ÜFE verisi, kurun stabil olduğu haziran ayında 10 yılın ortalaması olan %0,37'nin üzerinde aylık %0,69 artış sergiledi. ÜFE yıllık %5,53 seviyesinden %6,17'ye yükseldi. Çekirdek enflasyon olarak yakından izlenen C endeksi (Eski I endeksi; Enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç TÜFE) 132 baz puan artarak ve yıllık %11,64 seviyesine yükseldi. TÜFE sepetindeki 418 maddenin 290'nında bu ay artış görüyoruz. Mayıs ayında bu 282 maddede artış yönündeydi. Dolayısıyla fiyat artışlarının geçen aya göre daha genele yayılan bir durumu olduğunu görmekteyiz ki bunda yeni faaliyete başlayan sektörlerdeki birim maliyetlerindeki artışı fiyatlara yansıtmalarının da kısmi etken olduğunu düşünmekteyiz.
- Enflasyonun beklentilerin üzerinde gelmesinde salgın sonucu faaliyetleri askıya alınan ulaştırma sektörünün ve lokanta ve otellerin geçen ayki zararları fiyatlara yansıtmaları etkili olmuş gözükmekte fakat datada neredeyse bütün kalemler enflasyona artırıcı yönde katkı yaparken yalnızca gıda ve alkolsüz içecekler kalemi mevsimselliğin de etkisiyle enflasyonu düşürücü etki yaptı. Artan yurt içi talebin de manşet enflasyona katkı yaptığı düşünülmektedir. Mayıs ayında küresel ekonomilerin kademeli olarak açılmaya başlaması ve ayrıca arz kesintilerinin de katkısıyla petrol fiyatlarında önemli yükselişler görmüştük. Bu ay hızı azalsa da petrol fiyatlarında yukarı yön gördük. Bu vasıtayla ulaştırma kalemi, 0,67 puanla geçen ay olduğu gibi enflasyona en yüksek katkıyı verirken, onu 0,24 puanla lokanta ve oteller izledi. Kurdaki son dönemlerdeki stabiliteye rağmen kur etkisini yansıtan ev eşyasının da enflasyona geçen ay olduğu gibi 0,09 puan katkı verdiğini görüyoruz.
Şekil 1. Aylık %1,13 artış gerçekleşen enflasyonun kaynakları
- TCMB Beklenti anketinde anket katılımcıları, temmuz ayında enflasyonun aylık %0,47 gelmesini beklemekte. Eğer enflasyon bu seviyelerde gerçekleşirse yıllık enflasyonun %12,62 seviyesinden %11,64 geldiğini görebiliriz ve bu durum aşağı iniş trendinin 3. çeyrek itibarıyla başlayabileceğini düşündürmekte. Ancak burada kurun stabil olması kadar gıda fiyatlarındaki seyir de belirleyici olacak. Hava koşullarındaki değişim gıda fiyatları için yukarı yönlü bir risk, turizm tarafındaki talep zayıflığı ise gıda fiyatları için aşağı yönlü bir etki oluşturuyor. Merkez Bankası, 2020 yıl sonu enflasyon tahmini %7,4 seviyesinde bulunmakta. TCMB son PPK toplantısında çekirdek eğilimlerdeki yükselişe dikkat çekerek faiz indirimlerine ara vermiş, talep kaynaklı dezenflasyonist etkilerin yılın ikinci yarısında belirginleşeceğini belirtmişti. Son toplantı özetinde ise yıl sonu enflasyon beklentilerinde yükseliş ama sonraki 12 aylık enflasyon beklentilerinde ise azalma olduğunu belirtmişti. Bu bağlamda temmuz ayıyla birlikte düşüş trendi başlayabilir.
- Kamu sağlığı tedbirleri kapsamında gerçekleştirilen kısıtlamaların kaldırılmasının hizmet enflasyonunu yukarı çekmeye başladığını görüyoruz. Özellikle ulaştırma hizmetleri ve lokanta ve oteller kalemindeki artış hizmet enflasyonunu yukarı çekmekte. Normalleşmenin sürmesi bir süre daha hizmet enflasyonuna yukarı yönlü baskı yapacaktır.
Şekil 2. Salgına ilişkin alınan kamu sağlığı tedbirlerinin yavaş yavaş azaltılmasıyla hizmet enflasyonu artma eğiliminde.
Fiyatların genele yayılma derecesi hakkında bilgi veren ve fiyatı artan ürünler ile azalanlar arasındaki yüzde farkı gösteren enflasyon yayılım endeksini incelediğimizde, 418 maddeden 290'nında fiyat artışı, 71'inde ise fiyat azalışı gerçekleştiğini görmekteyiz. (Örneğin, 2018 yılındaki kur şoku sonrası eylül ayında 418 maddenin 338'inde fiyat artışı görmüştük.) 25 tanesinde fiyat bilgisi verilmediğinden örneklemden çıkarmış bulunmaktayız. Geçen ayla karşılaştırıldığında yayılım endeksinin 0,56'dan 0,57'ya gelerek yüksek seviyesini koruduğunu görmekteyiz. 12 aylık hareketli ortalamada ve 3 aylık hareketli ortalamada da artışlar görmekteyiz. Üretimdeki ve satışlardaki düşüşe bağlı birim maliyet artışlarının normalleşme adımları ile birlikte fiyatlara yansıtılmasının artışa sebep olduğunu düşünmekteyiz.
Şekil 3. Fiyatların genele yayılma derecesi geçen ay olduğu gibi artıyor.