Merkez Bankası, politika faizi olan 1 hafta vadeli repo faizini beklentiler doğrultusunda %24 seviyesinde sabit bıraktı.
Merkez Bankası'nın, ilave parasal sıkılaştırma yapılacağına dair ifadeyi çıkarmasının karar metnindeki en önemli değişiklik olduğunu görüyoruz. Merkez Bankası, karar metninden ek sıkılaştırma ifadesini çıkarırken; parasal duruşun; enflasyonu, hedeflenen patika ile uyumlu seviyelerde tutacak şekilde belirleneceğini belirtti. Merkez Bankası faiz kararı ardından dikkatlerimiz 30 Nisan'daki yılın ikinci Enflasyon Raporu'nda, TCMB Başkanı Murat Çetinkaya'nın açıklamalarında olacak. Özellikle para politikasının; enflasyonun, hedeflenen patika ile uyumlu tutacak şekilde belirleneceğinin belirtilmesi Merkez Bankası'nın paylaşacağı enflasyon patikasını daha da kıymetli hale getiriyor. Hatırlamak gerekirse Ocak ayı Enflasyon Raporunda Merkez Bankası yılsonunda enflasyonun %14,6 seviyesinde gerçekleşmesini bekliyordu.
Her ne kadar piyasa katılımcıları, Merkez Bankası'ndan politika faiz bileşenlerinde bir değişiklik beklemese de çoğunluk bir kısım ek sıkılaştırma cümlesinin metinden çıkarılmasını olası görmüyordu. Bundan dolayı görece daha az şahin algılanan metinle birlikte kurda dalgalanma gözlemledik. Ancak PPK karar metninde enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar sıkı parasal duruşun korunacağının yinelenmesi ve ayrıca enflasyon tarafında, 6 Mart'taki PPK metnine göre daha karamsar bir görünüm sergilenmesi TCMB'nin sıkı duruşunu bir süre daha koruyacağına referans veriyor. Dolayısıyla PPK kararı sonrası 5,90 seviyesinden kademeli bir şekilde yükselerek 5,96 seviyesini test eden kurda yukarı yönlü hareketlerin kalıcı olmayacağını düşünüyoruz.
Karar metninde mart ayına göre dikkat çeken değişikliklere baktığımızda,
- Merkez Bankası, mart ayı PPK karar notunda enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları, para politikası kararlarının gecikmeli etkileri, maliye politikasının dengelenme sürecine vereceği katkı ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabileceğini belirtmişti. Bu karar metninde ise enflasyon görünümünü etkileyen unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek, parasal duruş; enflasyonu, hedeflenen patika ile uyumlu seviyelerde tutacak şekilde belirleneceği belirtilmiş. İlave parasal sıkılaştırma ifadesi çıkarılmış.
- Kurul, son dönemde açıklanan verilerin ekonomideki dengelenme eğiliminin devam ettiğini gösterdiğini söyledi. Önceki metinde dengelenme eğiliminin belirginleştiği ifade edilmişti.
- İç talep gelişmelerine bağlı olarak enflasyon göstergelerinde bir miktar iyileşme gözlendiği vurgulanırken, gıda fiyatları ve ithal girdi maliyetlerindeki artışlar ile enflasyon beklentilerindeki yüksek seyrin, fiyat istikrarına yönelik risklerin devam ettiğini gösterdiğine dikkat çekilmiş. Önceki karar metninde ithal girdi fiyatlarının enflasyonda bir miktar iyileşmeye destek sağladığı söylenmişti. Mevcut değişiklik ise kurdaki hareketlilikten kaynaklanmış gözüküyor ve Merkez Bankası kurdaki oynaklığın, ithal girdi maliyetleri üzerinde etkili olabileceğini düşünüyor.
TL'de son dönemde gözlemlediğimiz oynaklık, TCMB beklenti anketinde de enflasyon beklentilerinde yukarı yönlü bir revizeyi beraberinde getirdi. Ek olarak tanzim satışları ardından mart ayında gıda enflasyonundaki iyileşmenin sınırlı kalması da enflasyon beklentilerindeki iyileşmeyi sınırlıyor.
Talep koşullarındaki zayıflıkla birlikte çekirdek enflasyonda gözlenen kısmi düşüşe karşın Merkez Bankası, TL varlıklar üzerindeki baskıyı hafifletmek ve enflasyon beklentilerini yönetmek için sıkı duruşunu sürdürüyor. Çekirdek enflasyondaki gerileme eğilimine karşın risk primimizdeki yüksek seyir Merkez Bankası'nın sıkı para politikasının korunmasına ihtiyaç doğuruyor.
İç talep gelişmelerine bağlı olarak enflasyon göstergeleri sınırlı iyileşiyor.
TL'nin oynaklığı mart ayından bu yana emsallerinden bir miktar negatif ayrışma eğiliminde olsa da son dönemde oynaklığın kısmen azalma eğiliminde olduğunu görüyoruz.
PPK faiz kararı öncesi yapılan anketin sonuçlarını değerlendirdiğimizde,
Hem faiz indirim miktarının hem de ilk faiz indirimin yapılacağı ayın kurdaki gelişmelerle birlikte değişiklik gösterdiğini görüyoruz. Mart ayındaki PPK toplantısı öncesi piyasa katılımcıları, TCMB'nin ilk faiz indirimine ağırlıklı olarak haziran ayında başlamasını bekliyordu. Mevcut durumda ise TL'deki dalgalanma ile birlikte anket katılımcıları, ilk faiz indirimlerini genel olarak temmuz ve sonrasına ötelemiş gözüküyor. Reuters anketine göre 10 katılımcıdan dördü temmuzda, üçü haziranda, biri eylülde, biri ekimde, biri ise 2020'de faiz indirimi bekliyor.
6 Mart'taki PPK toplantısı öncesi yapılan ankette katılımcılar ağırlıklı olarak bu sene 500 baz puan indirim bekliyordu. Yerel seçimlerin ardından 5 Nisan'da yapılan ankette ise bu yıl içerisindeki faiz indirimi beklentisi 325 baz puan indirime çekildi. Son dönemdeki gelişmelerle birlikte güncel durumda faiz indirim beklentisinin 325 baz puandan 250 baz puana gerilediği görülüyor.
Kırmızı renkliler faiz bileşenlerinde değişiklik olanları göstermektedir.
6 Mart'tan bu yana iktisadi faaliyete yönelik açıklanan verilerin ise, ekonomideki yavaşlamanın devam ettiğine ancak, yavaşlamanın görece hız kaybettiğine yönelik sinyal vermeye devam ettiğini görüyoruz.
- Mart ayında imalat PMI toparlanmasını sürdürdü ve kur şoku öncesi ay olan temmuzdan bu yana en yüksek seviyede gerçekleşti.
- Ara malı ithalatı ve kredilerde ise ılımlı diyebileceğimiz bir toparlanma sürmekte.
- Reel kesim güven endeksi, nisan ayında son 11 ayın en yüksek seviyesi olan 105,5'e iyileşti ve kapasite kullanım oranı da 4 yılın en düşüğünden toparlanarak son 6 ayın en yükseğine çıktı.
Bununla birlikte öncü göstergelerdeki kısmi toparlanmaya ve şubat ayında sanayi üretiminin beklentilerden iyi gerçekleşmesine karşın, piyasa katılımcılarının bazıları son dönemde finansal koşullardaki sıkılaşma ile birlikte büyüme tahminlerini sınırlı aşağı çekme eğiliminde. Biz büyüme beklentimizi %2 civarında korumayı sürdürüyoruz. TCMB beklenti anketinde ise büyüme beklentisi %1,2 seviyesinden %0,6'ya çekildi.
Öncü göstergeler ekonomide en kötünün geride kaldığına yönelik mesajı teyit etmeyi sürdürüyor.
Bilgi Notu: Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyeti (AOFM) Nedir ve Nasıl Hesaplanmaktadır ?