Türkiye Ekonomisi: 3. Çeyrek GSYH
Büyüme hız kesiyor
Ekonomi, 3. çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %3,9 ile Bloomberg beklentisi olan %4,4'ün altında büyüme gerçekleştirdi, 2. çeyrek büyümesi %7,6'dan %7,7'ye revize edildi ve ilk yarıda %7,6 gerçekleşen büyüme ilk 3 çeyrekte %6,2'ye yavaşladı. Küresel PMI verileri gibi öncü göstergeler yılın geri kalanında ihracattaki tempo kaybının sürebileceğini göstermekte, her ne kadar emtia fiyatları gevşese de yüksek seviyelerini korumasıyla ithalatta yüksek seviyelerin korunabileceği görülmekte. Yatırımlara dair izlediğimiz kapasite kullanım oranı ve sabit sermaye yatırım harcamaları gibi göstergeler de ivme kaybına işaret etmekte, kredi kartı harcamaları gibi göstergeler ise tüketim tarafının büyümeyi destekleyici görüntüsünü sürdürebileceğini işaret etmekte, bu görüntü altında %5 civarındaki bu yıl geneli büyüme beklentimiz sürmekte.
3. çeyrekte mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH, çeyreksel %0,1 daralarak pandeminin en yoğun hissedildiği dönem olan 2020 yılı 2. çeyreğinden bu yana ilk kaz daralma kaydetti. Çeyreksel daralmada net ihracat, stoklar ve yatırımlardaki negatif etki belirleyici olurken, özel tüketim başta olmak üzere kamu tüketimi önemli katkı yaparak daralmayı sınırladı. Milli gelirimiz 2021 yılındaki 7,2 trilyon TL'den 12,5 trilyon TL'ye, dolar cinsinden 807 milyar USD'den 842 milyar USD'ye yükseldi.
Büyüme ilk yarıya göre belirgin yavaşlarken tüketim ağırlıklı büyüme kompozisyonu sürdü. 3. çeyrekte özel tüketimin büyümeye 12 puanla güçlü katkısı sürerken, kamu tüketiminin katkısı hızlandı ve hatta kamu tüketiminin 1,1 puanlık katkısı 2018 yılı 2. çeyreğinden bu yana en yüksek seviyesinde. Artan enerji ithalatının yanı sıra dış talebin ivme kaybetmesiyle net ihracatın büyümeye desteği +0,7 puanla belirgin azaldı. 2021 yılı 3. çeyreğinden bu yana ilk kez yatırımların büyümeye etkisi (-0,3 puan) negatif olurken (inşaat yatırımlarının yıllık düşüşü hızlanırken, makine yatırımlarının artışı sürse de hız kesti), istatistiki hatayı da içeren stok değişimi ise -9,6 puanla büyümeyi aşağı çekmeye devam etti ve ihracat ve özel tüketim talebinin stoklarla karşılanmaya devam edildiğini gösterdi.
Üretim bazında baktığımızda inşaat sektörü -0,8 puanla büyümeyi aşağı çeken sektör olmayı sürdürdü, 2 çeyrek aradan sonra tarım sektörü 0,1 puanla sınırlı da olsa büyümeye pozitif katkı verdi, başta hizmet sektörü (1,7 puan) olmak üzere finans sektörü (0,9 puan) büyümeye 3. çeyrekte önemli ölçüde katkı verdi. İhracattaki tempo kaybıyla da uyumlu olarak sanayi sektörünün (+0,1 puan) büyümeye katkısı keskin bir şekilde azaldı. Turizm sezonunun yoğunlaştığı bir dönem olan 3. çeyrekte hizmet sektörünün büyümeye katkısı hız keserek sürdü.