Türkiye Ekonomisi: Reel Kesim ve Sektörel Güven Endeksleri ile Kapasite Kullanım Oranı
Üçüncü Çeyreğe Pozitif Bir Başlangıç İşareti
Salgın
tedbirlerinin gevşetilmesi, hizmetler ve turizm sektörlerinin canlanmasıyla
birlikte anket
göstergeleri üçüncü çeyreğin başlangıcında ekonomik aktivitede güçlü seyrin
devam ettiğini gösteriyor. Belirli
yerlerdeki topluluk hareketinin (veya harcanan zamanın) pandemi
öncesi döneme göre değişimini gösteren Google Mobilite
Endeksi de sosyal
hareketliliğin arttığını göstermekte. Temas
yoğun sektörlere yönelimle birlikte haziran ayına benzer şekilde hizmet sektörü güven endeksi
toparlanmaya öncülük ederken, perakende ticaret sektörü güven endeksi onu
izledi. Sıkılaşan finansal koşullara karşın yaz mevsiminin de desteğiyle inşaat sektörü güven endeksi artışını
sürdürdü. İmalat sanayinde faaliyet gösteren profesyonellerin nabzını tutan reel sektör güven endeksi güçlenmeye
işaret etti. Bileşenlerinin açıklanmasıyla birlikte perşembe günü açıklanacak
olan ekonomik
güven endeksinin temmuzda Mayıs 2018’den bu yana ilk kez 100 seviyesinin
üzerine çıkacağını hesaplıyoruz.
(Ekonomik güven endeksinin 100'den
büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği göstermektedir.)
Arındırılmış
kapasite kullanım oranı, aylık 0,1 puan artışla %76,4 seviyesine yükseldi ve
salgın öncesi döneme işaret eden Şubat
2020’den bu yana en yüksek seviyede bulunmayı sürdürdü. Günlük
ihracat verilerine göre temmuz ayında ihracatın bayram tatilinin de etkisiyle
rekor seviyelerden gevşeyebileceğini ancak tarihsel ortalamaların üzerindeki
seyrini sürdürebileceğini hesaplıyoruz. Bu görüntüyle de uyumlu olarak bayram
tatilinin de etkisiyle ana ihracat sektörümüz olan motorlu kara taşıt
imalatının kapasite kullanım oranında bir düşüş görüyoruz. Neticede temmuzda ihracattaki aylık düşüşü geçici
görmekteyiz, iktisadi
yönelim anketinin
detayları da buna yönelik
sinyal vermekte. Gelecek 3 aydaki ihracat sipariş miktarında artış beklentisinin güçlendiğini görüyoruz.
Küresel toparlanmanın sürmesi dış talebi desteklerken, sıkı finansal koşullara
karşın ekonominin açılması ve aşılanma süreci iç talebi destekliyor. Ayrıca gelecek
üç aydaki istihdama ve gelecek
on iki aydaki yatırım harcamasına dair beklentilerin de güçlendiğini görüyoruz.
Bununla birlikte gelecek 3 aydaki
üretim hacmi ve iç piyasa sipariş miktarında artış
bekleyenlerin zayıfladığını
görüyoruz.