Türkiye Ekonomisi: Haziran Ayı Cari İşlemler Dengesi
Kümülatif Cari Açıkta Hizmet Gelirlerindeki İyileşme ile Düşüş Görülmekte.
Cari işlemler açığı, haziran ayında 1,1 milyar USD gelerek piyasa beklentisi ile uyumlu gerçekleşti. Mayıs ayında cari açık 3,2 milyar USD gerçekleşmişti. Önceki aya göre dış ticaret açığındaki azalış cari açıktaki iyileşmede temel faktör oldu. Haziran ayında devam eden arz tedarik zincirindeki sıkıntılara rağmen TÜİK verilerine göre ihracat 19,8 milyar USD ile tarihi yüksek seviyesinde gelmişti. İthalatta da artış görsek de dış ticaret açığında düşüş görüldü. Net hizmet gelirleri önceki aya göre 0,53 milyar USD artarak cari dengeye olumlu katkı verdi. Birincil gelir dengesindeki açık da önceki aya göre 0,28 milyar USD azaldı, ikincil gelir dengesi sınırlı açık vererek cari dengeyi olumsuz etkiledi.
Temmuz ayında ise cari açıktaki olumlu seyrin devam ettiğini öngörmekteyiz. Temmuzda dış ticaret açığının kısmi arttığını görsek de, son açıklanan DHMİ verilerine göre dış hat yolcu sayısında gördüğümüz güçlü artışla birlikte turizm gelirlerinde olası belirgin bir toparlanmanın bu etkiyi sınırlayacağını düşünmekteyiz. Geçen sene temmuz ayında yaklaşık 2 milyar USD cari açık verilmişti. Bu açıdan kümülatif cari açıktaki iyileşmenin temmuz ayında kısmi olsa da devam edeceğini düşünmekteyiz.
Birincil
gelir dengesi: Çalışan ücretleri, faiz ve kar payları ile temettü transferleri,
yatırım geliri.
İkincil
gelir dengesi: Karşılıksız olarak yapılan transferler (hibe, yardımlar vb.) ve
işçi gelirleri.
Hatırda Kalması Gerekenler:
Geçen senenin aynı ayıyla kıyaslandığında ise birincil hizmet gelirleri hariç cari denge bileşenlerinde iyileşme var. Aşılama sürecindeki ilerleme ve uluslararası ölçekte artan mobilite ile net hizmet gelirleri geçtiğimiz seneye göre 1,9 milyar USD arttı. İthalatın yükselmesine rağmen ihracatın daha fazla artmasıyla net ihracat kaleminde de geçtiğimiz seneye göre artış var. Net altın dengesi nisan ve mayısta fazla vermekteydi fakat haziranda tekrar açık vermekte. Buna rağmen altın ithalatının geçen seneye göre oldukça düşük kalması, bu sene gördüğümüz kümülatif cari açıktaki düşüşe neden olan faktörlerden biri oldu. Enerji tarafında ise geçen seneye göre hem artan ekonomik aktivite hem de petrol fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle net enerji dengesi cari dengeyi olumsuz etkilemekte, özellikle enerji ithalatımız son bir yılın en yükseğinde. Ayrıca mayıs ayındaki kapanmayla düşen enerji ithalatı, haziranda açılmayla birlikte tekrar arttı. Genel tabloya baktığımızda kümülatif çekirdek cari denge göstergelerinde iyileşme görülmekte.
Küresel imalat sektörü, ihracatı desteklemeyi sürdürüyor, yılın geri kalanında rekabetçi kurun avantajından yararlanmayı sürdüreceğimizi düşünüyoruz. Altın ithalatındaki gerileme bu senenin cari açık adına en olumlu gelişmelerinden biri olmayı sürdürüyor. İç talep tarafında BDDK'nın makroihtiyati tedbirlerinin tüketim talebini baskılaması beklenebilir, bununla birlikte hızlanan aşılama süreci ise iç talepte, dolayısıyla ithalatta beklenen yavaşlamanın etkisini azaltabilir. Bunun yanında, başta petrol olmak üzere endüstriyel emtia fiyatlarındaki yüksek seyir ise önemli bir faktör olmayı sürdürmekte. Turizmde Delta varyantı kaynaklı riskler devam etmekle birlikte turizm sezonunun uzaması olasılığı cari açıkta aşağı yönlü riskleri de öne çıkarmaktadır. Sonuç olarak, bu yılı cari açıkta piyasa beklentisinden daha iyi bir rakamla bitirebileceğimizi değerlendirmekteyiz. Piyasa beklentisi, 2020'de 37,3 milyar USD gerçekleşen cari açığın, bu sene daralarak 23,5 milyar USD civarında (OVP'deki GSYH'ı baz alarak hesapladığımız oran ~%3,2) gerçekleşebileceği yönünde.