Türkiye Ekonomisi: Reel Kesim ve Sektörel Güven Endeksleri ile Kapasite Kullanım Oranı
Yatırımlar gücünü koruyor, güven zayıflıyor.
Aralık
ayında üretime ilişkin öncü göstergeler düşerken, kapasite kullanım oranı ise
arttı.
İlgili anket
göstergeleri ayın ilk iki haftasını kapsamakta olup, son günlerde kurda
yaşanan düşüşün güven
endekslerine ve kapasite kullanım oranına olası
yansımasını ocak ayı raporunda
daha net görebileceğiz. Sektörel
güven endeksleri, reel kesim güven endeksi ve tüketici güven endeksinin belirli
alt endeksleri ile hesaplanan ekonomik güven endeksinin düşüşünü
sürdüğünü hesaplamaktayız. Aralık ayında 99,3’ten 97,6’ya gerileyerek eşik
seviyenin altında kalmaya devam etti.
Yılın
son çeyreğine ilişkin öncü göstergeler ekonomik aktivitede kısmi yavaşlamaya
işaret etmekte fakat
son çeyrekteki güçlü dış talebin ve
öne çekilen iç talebin de
katkısıyla yılın çift haneli büyüme ile kapatılması mümkün gözükmekte.
Aralıkta
aylık
%3,9 düşüşle inşaat sektörü endeksi en çok düşüş gösteren güven endeksi oldu.
Onu %1,7 düşüşle reel kesim güven endeksi izliyor. Hizmet sektörü güven endeksinde ve perakende ticaret güven endekslerinde ise
göreceli kısmi düşüş görülmekte. Geçen
hafta açıklanan tüketici güven endeksi ise 68,9 ile
tarihsel ortalamasının belirgin altında kalmaya devam etti.
Arındırılmış
kapasite
kullanım oranı,
aylık %1
artışla %78,4
seviyesine yükseldi
ve tarihsel ortalamasının belirgin üzerinde seyretmeye devam etti. Kapasite
kullanım oranlarının alt kalemlerinin seyrine baktığımızda, dayanıklı mallarda
sınırlı azalış,
dayanıksız tüketim
mallarında ve ihracatın göstergesi niteliğinde “ara mallarda” artış var ve
yatırım mallarında belirgin aylık artış var.
Sektörel
olarak da tütün ürünlerinde, deri
ürünleri, kimyasal ürünler, mobilya ürünlerinde belirgin aylık artış var.
Özellikle motorlu kara taşıtlardaki güçlü artış dikkat çekici.
Reel
kesim güven endeksi
ekonomik durumu yansıtan genel
gidişat endeksindeki
sert düşüşün etkisiyle %1,7
düştü. Gelecek
3 aya
yönelik istihdam, üretim hacmi ve ihracat sipariş miktarı beklentilerinde ise artış var. Yatırımların
göstergesi “sabit sermaye yatırım harcamalarında” ise sınırlı düşüş var ama
tarihi yüksek seviyelere yakın dolayısıyla yatırımlara
dair bir olumsuz sinyal yok.
Mamul mal stoku endeksindeki artış
ise devam etmekte, özellikle tedarik zincirindeki sıkıntılar ve emtia
fiyatlarındaki artışlar faktör olmaya devam etmekte.
Önümüzdeki
dönemde özellikle kurdaki oynaklığın sınırlanması sonucu güven endekslerinde de
toparlanma görülebilir. Enflasyonist
beklentilerin tüketici
güveni endeksi üzerinde etkili
olmaya devam etmesini ve döviz
kurundaki durağanlaşmanın
kısa vadede tüketici güvenine olumlu
etki etmesini, artan ihracat
hacminin, dolayısıyla
sanayi üretimindeki artışın da reel kesim güven endeksi üzerinde olumlu etkide
bulunmasını fakat
küresel ölçekte artan enerji maliyetlerinin
ve salgına yönelik belirsizliklerin kısa
vadede üretime yönelik aşağı yönlü risk oluşturduğunu düşünmekteyiz.