Türkiye ekonomisi, 2019 yılında %0,9 ile YEP büyüme tahmini olan %0,5'in üzerinde büyüdü (Şekil 1). 2018 yılında Türkiye ekonomisi %2,8 büyümüştü. Dördüncü çeyrekte ise ekonomi yıllık bazda %6 ile %5 olan beklentilerin üzerinde büyürken, bir önceki çeyreğe göre de büyüme %1,9 gerçekleşti.
- 2019 yılında %0,9 büyümenin 1,1 puanını tüketim kalemi, 2,3 puanını net ihracat, 1,1 puanını stoklar oluşturdu. Yatırımlar büyümeden -3,6 puan çalarak toplam büyümenin %0,9 gerçekleşmesini sağladı.
Büyümeye dördüncü çeyrek özelinde baktığımızda, özel tüketim ve stoklar büyümenin sürükleyicilerinden oldu. Makine ve teçhizat kalemindeki artışla yatırımlardaki daralmanın hız kestiği görülmekte. Kamu harcamalarının pozitif katkısı ise bir önceki çeyreğe göre sınırlandı. Özel tüketimdeki güçlü toparlanma ile ithalatta hızlı bir artış göze çarparken, üçüncü çeyrekteki gibi dördüncü çeyrekte de net ihracatın büyümeye katkısı negatif oldu ve hatta net ihracatın büyümeye negatif katkısı belirginleşti. Sektörel bazda incelediğimizde sanayi, finans ve hizmet sektörü öncülüğünde (inşaat haricinde)genel olarak bütün alt sektörlerin yıllık bazda büyüdüğünü görüyoruz. Son 6 çeyrektir inşaat sektöründe gözlemlediğimiz daralma sürse de dördüncü çeyrekte daralmanın belirgin hız kestiğini görmekteyiz.
Şekil 1. Büyümenin yıllar itibarıyla gelişimi ve doğal büyüme oranı ile ilişkisi
Cari fiyatlarla milli gelirimiz, 2018 yılı sonundaki 3,7 trilyon TL'den 2019 yılında 4,3 trilyon TL'ye çıktı. GSYH dolar cinsinden ise 2018 yılı sonundaki 789 milyar dolardan 754 milyar dolara geriledi. Kişi başına gelir ise 9.127 dolara geriledi.
Şekil 2. Yıllar itibarıyla kişi başına gelir ve GSYH'ın gelişimi
- Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH, bir önceki çeyreğe göre %1,9 artarak %1,5 olan beklentilerin üstünde gerçekleşti. 2019 yılında çeyreksel olarak Q1'de %2, Q2'de %1,1, Q3'de %0,8 ve Q4'te %1,9 büyümüş olduk.
- Üçüncü çeyrekte GSYH, yıllık bazda 3 çeyrek aradan sonra artışa geçmişti. Dördüncü çeyrekte de yıllık bazda büyüme baz etkisinin de katkısıyla %6 ile 2018 yılının birinci çeyreğinden (%7,4) bu yana en yüksek artışını gösterdi. Üçüncü çeyrekte %0,9 olarak açıklanan yıllık büyüme de %1'e revize oldu.
2019 yılının ilk yarısında Türkiye ekonomisi yaklaşık yıllık %2 daralmıştı. Bu durum 2020 yılının ilk yarısında büyümenin baz etkisi avantajından yararlanmayı sürdüreceğini göstermekte. Ek olarak imalat PMI verisinin, şubat ayında 51,3 ile 22 aydan bu yana ilk kez büyümeye işaret etmesi, güven endekslerinde ve kredilerdeki artışın sürmesi ekonomideki toparlanmanın devam ettiğini teyit ediyor. Son dönemde virüs kaynaklı gelişmelerin küresel büyüme ve dolayısıyla yurtiçi büyüme üzerinde de belirsizliği artırabilecek bir unsur olabileceğini değerlendirsek de küresel merkez bankalarının olası teşvikleriyle Çin'in hızlı bir toparlanma sürecine girme olasılığı buradaki baskının sınırlı olmasına neden olabilir. Ek olarak büyüme görünümü açısından jeopolitik gelişmelerin de önem arz ettiğini düşünmekteyiz. 2020 yılı için %4,5-5 aralığında bir büyümenin gerçekleşmesini olası bulmaktayız, TCMB Beklenti Anketinde anket katılımcılarının büyüme beklentisi ise %3,5 büyüme yönünde.
Tablo 1. Büyümenin çeyreklik ve yıllık bazda görünümü
Harcamalar kanalıyla büyüme kompozisyonunun gelişimi
- Ertelenen özel tüketim dördüncü çeyrekte büyümeye belirgin katkı sağladı. Böylece bir önceki çeyrekte büyümeye 1,1 puan katkı yapan hanehalkı tüketimi, bu çeyrekte 3,9 puan pozitif katkı yaptı.
- Yılın ikinci yarısında Merkez Bankası'nın güçlü faiz indirimleriyle ve başta kamu bankaları olmak üzere konut sektörünü destekleyici adımlarla birlikte inşaat sektöründeki daralma hızının belirgin azaldığını görmekteyiz. Ayrıca 5 çeyrektir daralan makine yatırımlarının, yıllık %11,7 ile güçlü bir artış sergilediğini görüyoruz. İlk 3 çeyrekte büyümeden ortalama 5 puan çalan yatırımların dördüncü çeyrekte sadece 0,2 puan büyümeye negatif katkı yaptığı görülüyor.
- 2018 yılının ikinci çeyreği ile 2019 yılının ikinci çeyreği arasında stok eriten firmalar, finansal koşullardaki sıkılığın azalmasıyla birlikte dördüncü çeyrekte stok artışını hızlandırdı ve büyümeye 6,5 puan katkı sağladı. Birinci çeyrekte stoklar büyümeden -5,8 puan, ikinci çeyrekte -0,1 puan götürmüştü.
- 2018 yılının ikinci çeyreği ile 2019 yılının ikinci çeyreği arasında büyümeye pozitif katkı yapan net ihracat ise dördüncü çeyrekte büyümeden 4,7 puan götürdü. İlk çeyrekte büyümeye 9,4 puan katkı sağlayan net ihracat, ikinci çeyrekte büyümeye 5,7 puan pozitif katkı sağlamıştı. Bu durumda özel tüketim tarafında gözlemlediğimiz iyileşme belirleyici oldu ve ithalatın, ihracattan daha hızlı artışı net ihracatın katkısını aşağı çekti. Ek olarak ihracattaki artış hızının da bir önceki çeyreğe göre yavaşladığını görmekteyiz, bu durum da küresel büyümedeki zayıflık da belirleyici oldu.
- Kamu harcamaları da 0,4 puanla ekonomiye desteğini bir önceki çeyreğe göre yavaşlattı.
Tablo 2. Talep unsurlarının GSYH büyümesine katkısı
Üretim tarafında sanayi ve hizmet sektörünün belirgin şekilde büyümeye pozitif katkı sağladığı gözlenirken, finans ve sigorta sektörünün de olumlu bir görünüm sergilediği görülüyor. Tarım sektörü de ılıman hava koşullarıyla birlikte dördüncü çeyrekte büyümeye pozitif katkısını sürdürdü.
Tablo 3.İktisadi faaliyet açısından ana kalemlerin yıllık değişimleri
Şekil 3. Makine yatırımları pozitif bölgeye geçti.
Önde gelen gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin GSYH'larını dolar cinsinden karşılaştırdık. Ülkelerin GSYH büyüklüklerinde IMF tahminleri baz alındı. IMF verilerine göre Türkiye, dünyanın en büyük 20 ekonomisinin içerisindeki yerini koruyor.